“Halep’e Yol Açın” konvoyu Anadolu topraklarını karışlamaya devam ediyor. Halep’e insani yardım koridorunun açılmasını hedefleyen konvoy, İstanbul’dan start aldı ve sırasıyla; Kocaeli, Sakarya, Düzce ve Ankara’dan geçerek Konya’ya ulaştı. İstanbul’dan Konya’ya gelene kadar konvoya katılan araç sayısı ve yardım TIR’ları sayısı da artışını sürdürdü.

Konya’da coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan konvoy, vakit kaybetmeden Selçuklu Belediyesi Uluslararası Spor Salonu’n geçti. Burada bir program gerçekleştiren konvoy üyeleri, yine Sakarya’da olduğu gibi geceyi bu salonda geçirdi.

Spor salonundaki program Kuran’ı Kerim tilaveti ile başladı. “En büyük sloganım bu, daimen: Allah’u ekber!” ezgisi ile devam eden programdaki heyecan görülmeğe değerdi. Sık sık, “Katil İran, Suriye’den defol!”, “Katil Rusya, Suriye’den defol!”, “İran, ümmete hesap verecek!” sloganlarını atan katılımcılar, zulme olan öfkelerini bu şekilde dile getirdi.

“Halep’imiz tekrar yeşerecek!”

İlk konuşmayı Konya İHH Başkanı Hasan Hüseyin Uysal yaptı. “36 ilden ve Konya’dan katılan kardeşlerime bizi yalnız bırakmadıkları için teşekkürlerimi sunuyorum” diyerek sözlerine başlayan Başkan Uysal, “kış şartları nedeni ile boş TIR bulmakta zorluk çekiyoruz, öyle olmasaydı yarın sabah burada yüze yakın TIR uğurlayacaktık” dedi. Başkan Uysal’ın açıklamaları şu şekilde:

“Bu topraklara Haçlılar çok defa geldi ama hepsi cevabını alarak geri döndü ve İslam tekrardan yeşerdi. Şimdi de aynı şey Halep’te yaşanıyor. İnşallah günün birinde Halep’imiz tekrar yeşerecek.”

“Ümitsiz olmaz, şehitsiz olmaz”

Mikrofon daha sonra Ezgi sanatçısı Ömer Karaoğlu’na teslim edildi. Ezgilerini seslendirmeden hemen önce kısa bir konuşma yapan Karaoğlu, “Halep’te yanan ateş, yüzümüze yapışır oldu. Oradaki ateş bizim de ocaklarımızı, yüreklerimizi yaktı. Halep’te, zalim Esed’e, zalim Rusya’ya söyleyecek söz bulamıyorum. Ama izninizle İran’a bir çift lafım var: Ne sen Hüseyni’sin, ne de o katlettiğin mazlumlar yezit!” dedi. Daha sonra “Şehit Tahtında” ezgisini seslendiren Karaoğlu, “yenilgi yenilgi büyüyen bir zafere hazırlanıyoruz, yarın Reyhanlı’ya gidiyoruz, inşallah bir gün Halep’e de gideceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

“Siz Allah için yola çıkın, gerisini Allah’a bırakın”

Kürsüye daha sonra ise İnsan ve Medeniyet Hareketi Başkanı Şahin İbrahim Güleryüz çıktı. Güleryüz, internette izlediği bir videoyu hatırlatarak başladığı konuşmasında şunları söyledi:

“İzlediğim bir videoda her yeri bombalardan parçalanmış bir Suriyeli çocuk gördüm. Her tarafı parçalanmıştı, sadece şehadet parmağı kalmıştı parçalanmayan. Ne yaparsa yapsınlar, bizi Allah yolunda can vermekten geri alamayacaklar. Siz Allah için yola çıkın, gerisini Allah’a bakın. Yemin ederek konuşuyorum, bu yol doğru bir yoldur. Suriye’de, ümmetin kızlarının namusu kirletilirken Allah için bir şeyler yapın ki bu kara günler bir an önce sona ersin.”

“Bu konvoy, dünyada bir ilki gerçekleştirdi”

Hatay’daki çalışmaları koordine etmek için Hatay’a giden ve salona telefon bağlantısı ile katılan İHH Başkanı Bülent Yıldırım, kısaca çalışmaların gidişatından bahsetti. Konvoyun dünyada hangi ilklere sebep olduğunu açıklayan Başkan Yıldırım’ın açıklamalarından satır başları şunlar:

“Konvoydan ayrılmak zorunda kaldım. İnşallah konvoyu sizler yürütüyorsunuz. Suriyeli insanlar adına hepinize teşekkür ediyorum. Çünkü bu konvoy, duyarsız hükümetleri, duyarsız STK’ları harekete geçirdi. Bu nedenle ilk defa Katar ve Kuveyt’te Rus elçilikleri önünde protestolar yapıldı. Böylelikle ateşkes anlaşması yapıldı. Fakat bu ateşkesi Şii Milisler bozdu ve bir kardeşimiz maalesef şehit düştü.

Yapılan görüşmeler sonucunda 1150 kardeşimiz bölgeden çıkarıldı ve bu insanları yine İHH İnsani Yardım Vakfı karşıladı. Şimdi bu insanlara yönelik olarak çadırlar kuruluyor. Yaralılarımız da Türkiye’ye getirildi. AFAD ve Kızılay’la koordineli olarak yürüttüğümüz çalışmalar da sizlerden birtakım isteklerimiz var. Reyhanlı’daki nöbetimiz belki de 5 gün sürecek. O insanlar oradan kurtulana kadar her anlamda mücadelemiz devam edecek.”

“Mezhepçi İran, şunu unutma!”

Filistinli Alimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Nevvaf Takkuri, “Ey Türkiye halkı, siz bu katliama karşı çıktınız o sebeple sizleri kutluyorum” dedi ve ekledi: 

“Halep ve Suriye şuanda Mescid’i Aksa’yı müdafaa ettiğini söyleyen bizim için bir ayıp konumundadır. Halep’i şuanda saldırı altında bulunduranlar, Kudüs’ü abluka altına alanlardan farksızdır. Halep’i bombalayanlar, asla Mescid’i Aksa için mücadele etmeyeceklerdir. Halep’i yıkmak için Rusya’dan gelenler ve mezhepçi İranlılar, şunu bilin ki asla Halep’i yıkıma uğratamayacaksınız. Ey Halep’in çocukları, kadınları ve yaşlıları, direnmeye devam edin! Şunu da unutmayın ki, bu ümmetin özgürlük sevdalıları sizleri asla yalnız bırakmayacaktır.” 

“Mücahitlik taslamıyoruz”

Eğitimci Seyfettin Hoca da yaptığı konuşmada asıl sorunun ne olduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi:

“Kardeşlerim, öyle görüyorum ki sizleri burada coşturmak için coşkulu konuşmalar yapmaya gerek yok. Biz, sosyal medyada paylaştığı bir duygusal video ile mücahitlik taslayanlardan değiliz. Bizim, Halep’i onlara teslim etmeye niyetimiz yok, gücümüz neye yeterse onun için çabalıyoruz.

Bir akıbeti tekrar tekrar yaşıyorsak, burada başka bir problem vardır demektir. Ben gençken, Afganistan marşları dolanırdı dilimizde. Şimdi de Halep için dolanıyor bu marşlar dilimizde. Onun için bir sıkıntı tekrar tekrar yaşanıyorsa burada sadece düşmana suç bulmamak gerekir. Asıl sorunun ne olduğunu ne zaman anlayacağız? Allah’ın göndereceği yardıma layık bir ümmet olmalıyız. ‘Suriye’de muhalifler neden birleşmiyor?’ diye sitem etmek yerine dönüp kendimize bakmalıyız.”

“Suriye’yi hissediyoruz”

İHH Genel Sekreteri Yavuz Dede, yaptığı konuşmada asıl yardımın ne olduğuna dikkat çekerek Halep için neler yapılması gerektiğini kısaca özetledi. İşte Yavuz Dede’nin açıklamaları:

“Bülent abimiz, konvoyun amacını ve neler yapacağımızı izah etti. Hamd olsun ki görüşmeler sonuç verdi ve tahliyeler aksamalara rağmen başladı. Her ne kadar Afganistan’daki katliamdan haberdar olsak da toplumsal olarak yakın tarihteki etkilendiğimiz ilk katliam Bosna’dakiydi.  Bosna’dan bize, kimyasal katliam haberi geldiğinde o günlerde de meydanları doldurmuştuk ve hamd olsun en azından kimyasal katliam engellenmişti. Şimdi de fazlası ile Suriye’yi hissediyoruz ve bu olayı orada yaşıyoruz.

Her ne kadar yardımlarımızla insanlara destek versek de asıl yardım, onların arkasında olduğumuzu ve kamuoyu oluşturarak onların üzerindeki zulmü ortadan kaldırabilmektir. Bu nedenle Allah sizden razı olsun çünkü desteğinizi çekmiyorsunuz.”

“İHH’nın başlattığı bu seferberlik, sabahın müjdecisi”

Son olarak ise İFAM kurucusu Dr. İhsan Şenocak konuşma yaptı. Dr. Şenocak duygu yüklü konuşmasında şunları ifade etti:

“Nemrut’u, Firavun’u yıkan Allah, sabret Halepli kardeşim, Esed’i de yıkacak, İran’ı da yıkacak. Kardeşlerim, eşkıyalar, haydutlar, İranlılar, Rus kâfirleri Suriyeli anaların yüreğindeki imanı yıkamayacak. Evet, Halep’te yıkıldı isek, bir asa ile denizleri yaran Allah, bizlerin de önünü açacaktır, yürüyeceğiz inşallah. Sizler, İstanbul’dan, Ankara’dan, Trabzon’dan, İzmir’den, Diyarbakır’dan Halepli kardeşlerimize yardım TIR’ları göndererek kâfirlerin suni sınırlarını tanımadınız. Eğer, gençlerimiz gözlerine hâkim olabilirse, sabah namazını kaçırdı diye bir ömür pişmanlık çekebiliyorsa göreceksiniz bakın, Rabb’imiz açacak önümüzü.

Eğer Sultan Fatih gibi inanıyorsanız, mahremiyete olması gerektiği gibi inanıyorsanız göreceksiniz, Doğu Roma’yı düşüren Allah, Pentagon’u da Moskova’yı da düşürecektir. Münafıklar diyor ki, eğer Ensar’a kucak açarsan, Gezi ile geliriz, 15 Temmuz’la geliriz. Allah yoluna inanıyorsanız, doğrudur gelecekler.

Gün batımı var ama gün doğumu da yakındır. Allah, yüz yıldır hilafet sancağını hiçbir milllete vermedi. İşaretler onu gösteriyor ki, Allah yine bu millete verecek. İşte İHH’nın başlattığı bu seferberlik, sabahın müjdecisidir. Seferiniz mübarek olsun.”

Program, Konya İl Müftüsü Ali Akpınar’ın ümmete, Halep’e ve diğer mazlumlar için ettiği dua ile sona erdi.