Bir yolculuktaki “ilk”ler
Namazdan sonra kardeşlerimizle bayramlaştık. O sırada meydanın etrafında toplanan farklı dinden birçok insanın bizi ilgiyle izlediğini farkettim.
Gönül dili
Yaşlı, genç, kadın, erkek yolumuzu gözlüyormuş. Mutluluklarını gözlerinden anlayabiliyorum. Konuşma dilimiz ortak olmasa da gönül dilimiz bir.
Bir yetimin hayali
Abbas'ın hayali beni epey heyecanlandırdı. Evdeki tüm çocuklara birer oyuncak hediye edip evden ayrıldık. Amir’in ve Abbas’ın parıldayan gözleri hâlâ aklımda.
Kutu gibi bir evin sakini
Maglaj’ın bir köyünde Zehrija teyzenin evine yaklaştık; dışı eskimiş, camlarından biri kırık, perdeyle kapatılmış, kutu gibi bir ev. Tıkladığımız kapı biraz bekleyince açıldı.
Her Ramazan sizi bekliyor
Zübeyde nineye eski Ramazanları soruyorum. Şimdi Ramazan’ın daha iyi geçtiğini, bir arada olduklarını söylüyor. Ramazan’ı birlikte geçirmenin güzelliğini anlatıyor. Her Ramazan onları yalnız bırakmayan misafirleri karşılamaya geliyormuş.
Burkina Faso’da memleket havası
Okul bahçesindeki yetimhaneye girdiğimizde çocuklar bizi öyle sıcak karşıladı ki, sarılmalara doyamadık. Uzun zaman sonra kavuştuğunuz akrabalarınızın olduğu memleket havası vardı ortamda.
Kabul olmuş duam
Beş saatlik yolculuğun ardından Titao şehrine ulaştık. Dualarım kabul olmuştu. Kapıyı açar açmaz önümüzde Malcolm X Lisesi, sağımızda ve solumuzda sıralanmış öğrenciler ve gerçekleşen hayalim ile karşı karşıyaydım.
Gözleri görmese de biliyorlar
Malavi’deki görme engelliler eğitim merkezinde çocuklar, arkadaşlarını ve dostlarını ellerine dokunarak tanıyabiliyor.
Amani'nin adanmışlık hikayesi
"Biz önce kendimizi, ailemizi ve çevremizi, sonra da bize destek olan İHH’yı tanıdık diyorlar. Küçük elleriyle işaretler yaparak teşekkür ediyorlar. "